16 Mayıs 2011 Pazartesi

Dünyanın En Yüksek Tepesi:Everest

Everest dünyanın en yüksek tepesi. Himalaya Dağlarından birisidir. Tibet ve Nepal hududunda, 28° kuzey 87° doğu koordinatlarına yakındır. 1852 senesinden beri insanlar, tepenin yüksekliğini (rakımını) tahmine çalışmaktaydı. 1954 senesindeki tahminlere göre rakım, 8848-8851 m idi. Hindistan’da bulunan Sır George Everest’in adına izafeten bu dağa Everest denmesi umumi olarak kabul edilmiştir. Everest, (Tibet dili: Çomolungma), Himalayalar'da bulunan, dünyanın en yüksek noktasını oluşturan doruk. Yaklaşık 28 derece kuzey enlemi ile 87 derece doğu boylamında, belirlenmiş Himalayalar Orta Asya'nın güneyinde, Keşmir, Pakistan, Hindistan hududunda bulunan İndus dönemecinden Burma'ya kadar bir kavis boyunca uzanan, Pakistan, Hindistan, Tibet, Nepal, Sıkkım ve Bhutan toprakları üzerinde yer alan dağ toplulukları. Kelime olarak Sanskritçede "kar yatağı" anlamına gelir. İndus Vadisinden Brahmaputra Vadisine kadar uzanan bu dağ silsilesinin uzunluğu 2500 kilometreyi bulur. Dağlar şekil bakımından güney istikametinde eğri çizen kıvrım sıraları halindedir. Kuzey Çin Halk Cumhuriyeti, yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük ülke. Güney Doğu Asya'da yer alır. Yüzölçüm 'dir. Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan'dır. Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir.
YÜKSEKLİĞİ:
Görkemli yapısı ve yüksekliği nedeniyle Tibetlilerin “Dünyanın Ana Tanrıçası” anlamında Çomolungma adını verdiği dağın dünya üzerindeki en yüksek nokta olduğu ancak 1852'de Hindistan kadastro idaresinin yaptığı ölçümlerle belirlendi. Günümüzde kabul edilen yükseklik küçük bir yanılma payıyla 8.848 m'dir.
OLUŞUMU:
Büyük Himalayalar'ın oluşumu, Miyosen Bölümde (yaklaşık 26-27 milyon yıl önce) Sir Edmund Percival Hillary (doğumu 20 Temmuz, 1919), Yeni Zelandalı dağcı ve kaşiftir. Everest'in zirvesine çıkan ilk insan olmasıyla meşhurdur. 8.850 metre rakımlı zirveye, 29 Mayıs 1953'te, yerel saatle 11:30'da ulaşmıştır. Hindistan Yarımadasıyla Tibet Yaylalarının birbirine yaklaşmasının yol açtığı, jeolojik tortul havzalardaki sıkışmayla başladı. Bunu izleyen evrelerde Asya’da bulunan ve yüzölçümü bakımından dünyada yedinci, nüfus bakımından ikinci sırada yer alan devlet. Kuzeyinde Keşmir ve Çin, kuzeydoğusunda Nepal ve Bhutan, doğusunda Bangladeş ve Birmanya, güneydoğusunda Seylan, güneyinde Hint Okyanusu, kuzeybatısında Pakistan bulunur. Üçgene benzeyen Hindistan yarımadası, ülkenin en büyük kısmını kaplar. Ülkenin kapladığı alan 3.287.590 km2 olup, kuzey-güney uzunluğu 3200 km, batı-doğu uzunluğu ise 2400 kilometredir. Katmandu ve Khumbu napları (kırık ve devrik yamaç kıvrımları), sıkışıp yukarı doğru çıkarak birbirlerinin üzerine kıvrıldılar ve ilkel bir dağ sırası oluşturdular. Kuzeydeki arazi kütlesinin toptan yükselmesi, bölgenin yüksekliğini arttırdı. Napların yeniden kıvrılmasıyla bölgenin tümü yeni bir tabakayla örtüldü ve Pleyistosen Bölümün (yaklaşık 2,5 milyon yıl önce) Mahabarat Evresinde Everest Dağı ortaya çıktı. Karbonifer Dönemin (yaklaşık 345-280 milyon yıl önce) sonu ile Permiyen Dönemin (280-225 milyon yıl önce) başından kalan ve başka yarı-kristalleşmiş tortullarla ayrılmış olan kireçtaşı katmanları, senklinal katmanlaşma yoluyla biçimlendi. Günümüzde de süren bu biçimlenmenin yol açtığı sürekli yükselme aşınımla dengelenmektedir.
İKLİMİ:
Everest Dağı dünya atmosferinin üçte ikisini geçerek oksijenin az olduğu üst katmanlara ulaşır. Oksijen eksikliği, sert rüzgarlar ve aşırı soğuklar yukarı yamaçlarda herhangi bir hayvan yada bitkinin yaşamasına olanak vermez. Yaz musonları sırasında yağan kar rüzgarla ufalanarak yığılır. Bu kar yığıntıları buharlaşma çizgisinin üzerinde olduğundan genellikle buzulları besleyen büyük buzkar çanakları oluşmaz. Bu nedenle Everest'in buzulları yalnızca sık sık düşen çığlarla beslenir. Ana sırtlarla birbirinden ayrılan dağ yamaçlarındaki buz katmanları dağın eteklerine kadar bütün yamacı kaplamakla birlikte, zaman içinde iklimin değişmesiyle ağır ağır çekilmektedir. Kış aylarında kuzey batıdan gelen güçlü rüzgarlar karları süpürerek doruğun daha çıplak bir görünüm kazanmasına yol açar.
TIRMANMA GİRİŞİMLERİ:
1920'de Tibet yolunun açılmasıyla başladı. İlk olarak Kraliyet Coğrafya Derneği ile dağcılık Kulübü Birleşik Himalaya Komitesinin desteklediği bir ekip 1953’te doruğa ulaştı. 29 Mayıs 1953 günü Yeni Zelandalı Edmund HİLLARY ve Nepal’li Tenzing NORGAY Güneydoğu sırtına tırmanarak Güney doruğundan geçip doruğa vardılar. Dağcılar bu tırmanış sırasında açık ve kapalı devre oksijen sistemleri, özel olarak yalıtılmış ayakkabı ve giysiler ile elde taşınır telsiz aygıtları kullandılar. Bu tarihten sonra çeşitli ülkelerin desteklediği çok sayıda dağcı ekibi doruğa ulaşmayı başardı.
TÜRK TIRMANIŞÇILAR:
Everest'e çıkan ilk Türk dağcı 21 Mayıs 1995’te Nasuh MAHRUKİ olmuştur. Zirveye Nepal yönünden çıkan ilk Türk ise 23 Mayıs 2001'de yaptığı tırmanışla Tunç FINDIK’tır. Elif Eylem Maviş, 15 Mayıs 2006'da Everest'e tırmanan ilk Türk kadını oldu. Aynı tırmanış, Türklerden oluşan bir ekibin ilk Everest zirve çıkışıdır. Bu ekip, bir Türk dağcının ilk oksijensiz tırmanışını gerçekleştirmeyi de denemekle birlikte, bu hedefe ulaşamadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder