16 Mayıs 2011 Pazartesi

Dünyanın En Uzun Köprüsü:Akashi

Dünyanın en uzun köprüsüdür. Japonya’da Kobe-Naruto karayolunda bulunmaktadır.

(Birinci haritada sarı yıldızla, ikinci haritada 4 numara ile gösterilen yerde)





Açıklığı 1991 m dir. Projesi ve inşaatı on yılda tamamlanmış ve 1998 yılında hizmete açılmıştır.



Richter ölçeğine göre 8.5 büyüklüğünde oluşabilecek depreme dayanıklı olarak projelendirilmiştir. Köprü 3.6 milyar dolara mal olmuştur. İnşaatında 100‘den fazla yüklenici firma görev almıştır. Çelik ayaklarının uzunluğu 298 m, tabliyenin deniz seviyesinden yüksekliği 65 m dir. Yapımında yaklaşık olarak 181,400 ton çelik ve 1.42 milyon m3 beton kullanılmıştır



Akaşi Boğazı'nı birbirine bağlama fikri yaşanan bir felaket üstüne ortaya çıkmıştır. 1955'de 100 çocuk taşıyan bir feribotun başka bir feribotla çarpışması ve 168 kişinin ölmesi üzerine köprü inşası için politik baskılar artmış, inşaat 1988'de başlamış ve 10 yıl sürmüştür. Köprü, 5 Nisan 1998 günü trafiğe açılmıştır. Köprü, 1990 metre uzunluğunda yapılmış, 17 Ocak 1995'teki Kobe Depremi'nden sonra 1 metre daha uzatılmıştır.



Akaşi Boğazı, dünyanın en yoğun bir deniz trafiğine sahip (günde 1000 gemi) boğazıdır, üstelik tayfun bölgesinde yer alır, rüzgarın hızı saatte 290 km'ye kadar ulaşır. Bu köprünün inşaasında asma köprü teknolojisi en son sınırına ulaşmıştır.

Dünyanın En Uzun Kanalı:Panama

Orta Amerika’da Büyük Okyanus ile Atlas Okyanusunu birleştiren kanal. On dokuzuncu asırda sömürgelerini artırmak, yeni menfaat bölgeleri elde etmek düşüncesinde olan Fransa, 1879’da Panama Kanalını yapmayı düşündü. Süveyş Kanalını açan Ferdinand de Lesseps bu işi bir şirket halinde yürütmek için teşebbüse geçti. Fakat bu işi başaramayarak, kurulan ortaklık iflas etti. 1894’te ortaklık Amerika Birleşik Devletleri ile işbirliği yaparak tekrar faaliyete geçti. Fransa, karşılaşılan siyasi ve mali güçlükler sebebiyle Panama demiryolu ile kanal çalışmalarındaki hakkını Amerika’ya satmak mecburiyetinde kaldı. ABD karşılaşılan bütün güçlüklere rağmen 1904’te başlattığı kanal çalışmalarını on yıl içinde bitirdi. Kanal, 1915 yılının Ağustos ayında işletmeye açıldı.

Panama Kanalının inşaatı sırasında iş kazaları ve hastalık yüzünden 6000 kadar işçi ölmüştür. Kanalın uzunluğu 81.300 m, genişliği en dar yerinde 91 m, en geniş yerinde 300 m, derinliği ise 12,5-13,7 m arasındadır. Panama Kanalı açılınca gemiler GüneyAmerika’nın en güneyindeki Horn Boğazını dolaşmadan, bir okyanustan diğerine geçebilmektedir. Bu bakımdan çok önemli olan Panama Kanalı, Amerika’nın iki okyanus kıyıları arasındaki deniz yolunu 15.000 km kısaltmıştır. Aynı zamanda Güney ve Kuzey Amerika’nın Büyük ve Atlas Okyanusu kenarlarındaki yolculukları da kısalmıştır.

Panama Kanalı, Süveyş Kanalı gibi olmayıp, orta kısımda deniz seviyesinden yüksek Gotun Gölü vardır. Bu göl sun’i olup, Gotun Barajı yapımında meydana gelmiştir. Bu gölün su yüzeyi iki okyanustan da yüksektir. Okyanustan gelen gemi, kademeli olarak havuzlar vasıtasıyla göl seviyesine kadar yükseltilir. Yolun büyük bir kısmı bu gölde olup, sonra tekrar havuzlar yardımıyla kademeli olarak diğer okyanusun seviyesine indirilir. Kanaldan yılda ortalama 15-20 bin civarında gemi geçmektedir. Dünyanın en büyük gemileri rahatlıkla bu kanaldan geçebilmektedir. Halbuki Süveyş Kanalından büyük gemiler geçemezler. Uçak gemileri dahil, ABD donanması Büyük ve Atlas Okyanusuna bu kanaldan rahat geçtiğinden stratejik önemi artmaktadır.

Dünyanın En Kalabalık Ülkesi:Tokyo

Tokyo Japonya'nın başkenti. Yüzölçümü 600 km2 olup, nüfusu 35 milyon civarındadır. Honşu Adasının orta kesiminde, Büyük Okyanusun bir girintisi olan Tokyo Körfezinin kıyısında, Sumida Nehrinin ağzında yer alır.

Tokyo’da kışlar oldukça ılık, yazlar ise sıcak ve nemli geçer.

Şehrin merkezinde hendekler ve geniş bahçelerle çevrili İmparatorluk Sarayı yer alır. Sarayın doğusunda, Japon iş dünyasının merkezi olarak nitelendirilen Maranouçi semti bulunur; kuzeydoğusunda ise pekçok üniversitenin ve basımevinin bulunduğu Kanda semti uzanır. Resmi binalar sarayın güneyindeki Kasumigaseki semtinde toplanmıştır. Milli parlamento binası ise Kasumigaseki’nin batısındadır. Dünyaca meşhur bir alışveriş merkezi olan Ginza semti şehrin doğu kesimindedir. Tokyo’nun mîmarisi iki veya üç katlı ahşap evlerden, Meici döneminden kalma taş yapılara ve beton veya çelikten yapılmış gökdelenlere kadar değişen bir çeşitlilik gösterir. Japonya’nın başlıca ibadet merkezi olan Meici Tapınağı bir millî abide olarak kabul edilir.

Başlangıçta depreme karşı mukavim olsun diye binalar 30 metreyle sınırlandırılmış, fakat 1960’lardan sonra bu yüksekliği aşan depreme dayanıklı pekçok yeni bina inşa edilmiştir. Bunların başlıcaları Mainiçi Yayınevi, Tokyo Katedrali, Millî Tiyatro ve Milletlerarası Ticaret Merkezidir.

Şehiriçi ulaşım otobüs, metro ve kamuya veya özel sektöre ait elektrikli trenlerle sağlanır. Tokyo’da biri iç seferler, diğeri dış seferlere tahsis edilen iki havaalanı vardır.

Japonya’nın kültür merkezi olan Tokyo’da pekçok müze, kütüphane ve üniversite bulunur. Ueno Parkında Tokyo Millî Müzesi, Millî Bilim Müzesi, Hayvanat Bahçesi ve Batı Sanatı Millî Müzesi yer alır. Japonya’daki üniversite ve yüksekokulların büyük bölümü Tokyo’dadır. Tokyo Üniversitesi dışındaki başlıca yükseköğretim kurumları Tokyo Teknoloji Enstitüsü, Hitotsubaşi Üniversitesi ve Tokyo Güzel Sanatlar Üniversitesidir. Özel üniversitelerin en meşhurları da Vazeda ve Keto üniversiteleridir.

Tokyo’nun bugün bulunduğu bölgenin yerleşime açılması çok eskilere dayanır. Altıncı yüzyılda Japonya’da kuvvetli bir imparatorluk idaresinin kurulmasından sonra Musaşi vilayetinin bir parçası oldu. O dönemde Edo (haliç) ismiyle anılan şehir Tokugava şogunluğunun kurulmasına kadar küçük bir balıkçı köyü olarak kaldı. On yedinci asırda büyüyüp genişledi. Meici Restorasyonu tekrar şogunluğa son verip imparatorluğa hakim olunca Edo’yu başşehir îlan etti ve “Doğunun Başşehri” manasında Tokyo ismini verdi.

Dünyanın En Büyük Yanardağı:Tambora

Tambora
Yükseklik 2850 m
Endonezya’da yer alan Tambora Yanardağı’nın
1815 yılında patlaması, tarihte görülen
en şiddetli patlamalardan biriydi.
Oluşan dev gelgit dalgalarının da etkisiyle
56.000 kişinin ölümüne neden oldu.

Dünyanın En kalabalık Ülkesi:Çin


<>
Coğrafi Verileri

Konum: Doğu Asya, Doğu Çin Denizi, Kore Körfezi, Sarı Deniz ve Güney Çin Denizi kıyısında, Kuzey Kore ve Vietnam arasında yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 35 00 Kuzey enlemi, 105 00 Doğu boylamı
Haritadaki konumu: Asya
Yüzölçümü: toplam: 9,596,960 km²
kara: 9,326,410 km²
su: 270,550 km²
Sınırları: toplam: 22,147.24 km
sınır komşuları: Afganistan 76 km, Butan 470 km, Burma 2,185 km, Hong Kong 30 km, Hindistan 3,380 km, Kazakistan 1,533 km, Kuzey Kore 1,416 km, Kırgızistan 858 km, Laos 423 km, Makau 0.34 km, Moğolistan 4,676.9 km, Nepal 1,236 km, Pakistan 523 km, Rusya (kuzeydoğu) 3,605 km, Rusya (kuzeybatı) 40 km, Tacikistan 414 km, Vietnam 1,281 km
Sahil şeridi: 14,500 km
İklim: Son derece çeşitlilik göstermektedir; güneyde tropikal, kuzeyde subarktik iklim hakimdir.
Arazi yapısı: Arazisinde çok sayıda dağlar, yüksek yaylalar, batısında çöller, doğusunda ovalar, deltalar, tepelikler yer almaktadır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Turpan Pendi -154 m; en yüksek noktası: Everest Dağları 8,850 m (1999 verileri)
Doğal kaynakları: Kömür, demir, petrol, doğal gaz, cıva, kalay, tungsten, antimon, manganez, molibden, vanadyum, alüminyum, kurşun, çinko, uranyum, hidro enerji
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %14.86
daimi ekinler: %1.27
diğer: %83.87 (2005 verileri)
Sulanan arazi: 545,960 km² (2005 verileri)
Doğal afetler: Yaygın tayfunlar; su baskınları; depremler; kuraklıklar
Coğrafi not: Dünyada dördüncü en büyük ülkedir. (Rusya, Kanada ve ABD'den sonra)

Nüfus Bilgileri

Nüfus: 1,338,612,968 (Temmuz 2009 verileri)
Yaş yapısı: 0-14 yaş: %20.8 (erkek 145,461,833; kadın 128,445,739)
15-64 yaş: %71.4 (erkek 482,439,115; kadın 455,960,489)
65 yaş ve üzeri: %7.7 (erkek 48,562,635; kadın 53,103,902) (2006 verileri)
Nüfus artış oranı: %0.59 (2006 verileri)
Mülteci oranı: -0.39 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini)
Bebek ölüm oranı: 23.12 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini)
Ortalama hayat süresi: toplam nüfus: 72.58 yıl
erkek: 70.89 yıl
kadın: 74.46 yıl (2006 verileri)
Ortalama çocuk sayısı: 1.73 çocuk/1 kadın (2006 tahmini)
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.01 (2003 verileri)
HIV/AIDS - hastalıkları taşıyan kişi sayısı: 840,000 (2003 verileri)
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenler: 44,000 (2003 verileri)
Ulus: Çinli
Nüfusun etnik dağılımı: Çinli %91.9, Zhuang, Uygur, Hui, Yi, Tibetli, Miao, Mançu, Moğol, Buyi, Koreli ve diğer etnik gruplar %8.1
Din: Taoizm, Budizm, İslam %2-%3, Hıristiyan %1
Dil: Standart Çince veya Pekin lehçesi olan Mandarin, Yue (Cantonese), Wu (Shanghaiese), Minbei (Fuzhou), Minnan (Hokkien-Taiwanese), Xiang, Gan, Hakka lehçeleri, diğer yerel diller
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler
toplam nüfusta: %90.9
erkek: %95.1
kadın: %86.5 (2002 verileri)

Dünyanın En Büyük Kıtası:Asya

</p><p>Asya kıtasının konumu
Resmi büyült

Asya kıtasının konumu
Dünyanın en büyük kıtası. Doğuda Pasifik Okyanusu, kuzeyde
Kuzey Buz Denizi, güneyde.
Don nehri Avrupa arasında sınır olarak kabul edilirdi. Daha sonra Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük yarımada olan Avrupa,
Ural Dağları sınır olarak kabul edilmeye başlandı. Bugün bu kabul yaygın ise de, Ruslar bu sınırın
Kuzey Buz Denizinden Hazar Denizine doğru uzanan;
Ural Dağlarının doğusunda bulunan Ob kıvrımlı dağlarında olduğu iddiasını ileri sürmektedirler.
Kuzey Buz Denizinden Hazar Denizine doğru uzanan; Rus platformu ile Sibirya platformunu birbirinden ayıran; Birleşik Devletler Topluluğu içindeki Ukrayna, Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan devletleri içinde bulunan dağlar topluluğu. Kuzeyde Arktik Denizinden, güneyde Kazakistan’a kadar uzanan bu dağlar 2000 km uzunluklarıyla Avrupa ve Asya arasında bir sınır teşkil ederler.
Afrika ile Süveyş Kanalı vasıtasıyla ayrılan Asya kıtasının, Okyanusya kıtası ile olan sınırı da Avrupa ile olan sınırı gibi ihtilaflıdır. Asya ile Okyanusya arasında bulunan irili ufaklı pekçok ada, bu sınırın tespitinde mesele olmaktadır. İşte bu sebeptendir ki kıtanın yüzölçümünü bildiren rakamlar 43,7 milyon km2 ile 44,7 milyon km2 arasında değişmektedir. Doğu-batı uzunluğu yaklaşık olarak l0.000 km, kuzey-güney uzunluğu ise 8300 kilometredir.

Dünyadaki kara parçalarının yaklaşık üçte birini teşkil eden kıta, nüfus bakımından da dünya nüfusunun yarısından fazlasını üzerinde barındırır. Her
ırktan insanın ve her nevi
iklimin bulunduğu kıta, genel olarak dört coğrafi bölgeye ayrılır:

a)Kuzey Asya,
b) Orta Asya,
c) Güney Asya,
d) Ön

Dünyanın En Büyük Çölü:Sahra Çölü


<p>Sahra Çölü

Sahra Çölü
Sahra Çölü, ya da Büyük Sahra Çölü, dünyanın en büyük sıcak çölü olup, Afrika'nın kuzeyinde, kıtanın ortası ile kuzeyini ayıran 9.000.000 km² büyüklüğünde dev bir çöldür.
2,5 milyon yıl yaşındadır. Yüzölçümü büyüklüğü Amerika Birleşik Devletleri'ni kaplayacak kadardır.
Erg adı da verilen kum çölü, genel kanının tersine bütün çölün yalnızca beşte birini kaplar. Onun dışında kalan yerler kaya ve molozlardan oluşur. Sahra’da Tibesti ve Ahaggar gibi, yükseklikleri 3.265 m'yi bulan dağlar da vardır. Buraları görece daha çok yağış alan ve göçebelerin yazın konaklamalarına elverişli yerlerdir. Buna karşılık Sahra'nın bazı yerlerine arka arkaya 10 yıl yağmur düşmediği olur. Yağışlar, mineralleri yıkayıp götürmediği ve bitkiler onları tüketmemiş olduğu için, çölün zemini mineral besinler açısından çok zengindir. Bunun için, uzun süreli kuraklığı atlatmayı beceren tohum taneleri kısa ve güçlü sağanaklar biçiminde yağan ilk yağmurlarda hemen kök salıp çiçek açar ve birkaç gün içinde olgunlaşır. Mineral bakımında zengin bu tabaka rüzgalarla dünyanın dört bir yanına dağılarak buradaki toprakları da zenginleştirir. Örneğin aslında toprağı mineral bakımında çok fakir olan Amazon bölgesi bu mineral takviyesi ile bitkiler için gerekli besini sağlar.Sahra çölünün batı kıyılarının iklimi iç kesimlerinden farklıdır.Bu sahalar nemli tropikal hava kütlesinin etkisi altındadır.Sahra çölünün batı kıyısının yıllık sıcaklık ortalaması 18℃ olup iç kesimlerden 5℃ daha düşüktür.Yine bu sahalarda karalardan denize doğru esen rüzgarlar ile üstte bulunan su kütlesi akıntılarla uzaklaşır ve altta bulunan soğuk su yüzeye çıkar.Ekvatora doğru yönelen bu soğuk su akımına humbolt ve benguela soğuk su akıntısı denir.İşte bu soğuk su akıntısı bi taraftan söz konusu bölgelerde sislerin oluşumunu sağlarken diğer taraftan havanın serinlemesine yardımcı olur. Sahra Çölü'nde ayrıca ilk kez 18 Şubat 1979 kar yağmıştır.